Ticari uyuşmazlıklardaki arabuluculuğun önem ve mahiyetini izah etmeden önce “arabuluculuk” ve “ticari uyuşmazlık” kavramlarını genel olarak izah etmek yerinde olabilir.
- Arabuluculuk Faaliyeti
Arabuluculuk, gerçek ve tüzel kişiler arasındaki hukuk uyuşmazlıklarının dava açılmadan ya da açıldıktan sonra taraflar arasında barışçıl yollarla çözülmesini sağlayan alternatif bir çözüm yoludur. Arabuluculuk, yürürlük tarihi pek de eski olmayan bazı kanunlar ile muhtelif uyuşmazlıklar bakımından zorunlu hale getirilmiştir. Bu uyuşmazlıklar bakımından dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılması mecburidir. Ancak ihtiyari arabuluculukta bu şekilde bir zorunluluk bulunmayıp, yargılamadan önce ya da yargılama sırasında dahi arabuluculuk kurumuna müracaat edilmesi mümkündür.
Arabuluculuğa başvurulduğu takdirde, taraflar arabulucunun yönetimindeki görüşmelerde bir araya gelir ve uyuşmazlık konusu hakkında uzlaşmaya çalışırlar. Tarafların görüşmeler sonucunda uzlaşması ihtimalinde arabulucu tarafından bir “ANLAŞMA TUTANAĞI” tutulur. Bu tutanak mahkeme kararı (ilam) hükmünde olup, icra edilebilir niteliktedir. Başka bir deyişle, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma tutanağına geçirilen her bir husus, ilgilisi tarafından yerine getirilmek zorundadır.
Hakem Arabuluculuk, yukarıda izah edilen zorunlu ve ihtiyari arabuluculuk görüşmelerini organize etmekte olup, taraflara gerekli imkan ve ortamı sağlamaktadır.
- Ticari Uyuşmazlıklar
Ticari uyuşmazlıklar, 6102 s. TTK’da hükme bağlanmış olan uyuşmazlıklardır. Buna göre,
- Uyuşmazlığın taraflarının hukuki anlamda “tacir” olduğu,
- Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş hususlardan olduğu (Ticaret şirketleri, kıymetli evrak –bono, çek, poliçe, hisse senedi, teminat mektubu vs.-, taşıma işleri, deniz ticareti, sigorta hukuku, fikri mülkiyet hukuku, bankalara ve diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemeler)
uyuşmazlıklar, “ticari uyuşmazlık” olarak nitelendirilir. Önemle belirtelim ki, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişikliğe göre, TİCARİ UYUŞMAZLIKLARDA ARABULUCUYA BAŞVURU YAPILMASI ZORUNLUDUR.
- Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Faaliyeti
Yukarıda da belirtildiği gibi, TTK m. 5/A uyarınca ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk başvurusu yapılması yasal bir zorunluluk haline getirilmiş olup, arabulucuya başvurmadan dava açılması durumunda dava usulden reddedilecektir. Bu anlamda ticari uyuşmazlıklardaki arabuluculuk faaliyetinin, bu alandaki uyuşmazlıklar sebebiyle açılacak davalar bakımından “dava şartı” haline getirildiğini belirtmeliyiz.
Ticari uyuşmazlıklar hakkındaki arabuluculuk faaliyetleri, tarafların arabuluculuk görüşmeleri sırasında anlaşma ihtimallerinde ticaret mahkemelerinin iş yükünü ciddi oranda azaltmaktadır. Bu bağlamda, profesyonel hizmet veren X Arabuluculuk’a başvuru yapılabilir. Zorunlu arabuluculuk sisteminde uyuşmazlığın çözümündeki arabulucu, arabuluculuk daire başkanlığı tarafından atanmaktadır. Ancak taraflar arabuluculuk listesindeki arabuluculardan birini seçtiklerini belirterek uyuşmazlığın o arabulucu tarafından değerlendirilmesini talep edebilirler. Zorunlu olmayan arabuluculukta ise doğrudan doğruya Hakem Arabuluculuk’a başvuru yapılması mümkündür.